Değişim, Değişim Haberinden Önce Gelir

Bir yol ayrımındayız. Diğer yol ayrımlarından farkı; önümüzde ikiye ayrılan bir yol yok, kırmızı veya mavi hapı da seçmiyoruz. Bir kiraz ağacı gibi dallanıp budaklanan, her bir dalından peş peşe çiçek veren, her biri başka pembe ve beyaz çiçekler uçuşmaya henüz başlamışken fıstık yeşili filizlere bürünen fırsatlar ve seçenekler ağacındayız.

Her an güncelliğini yitirme rüzgârı etkisinde en yakın dala sarılmıyoruz. Bir yön belirleyip oraya akmak için kürek çekiyoruz. Konfor alanımızdan çıkmıyoruz; konfor alanını yeniden tanımlıyoruz. Korkularımızdan ve yargılarımızdan sıyrılıyoruz. Empati ve uyumluluk içinde her renge her tona geçişi yakalayıp her biri soluklaşana dek kapılarımızı açık tutuyoruz.

Su götürmez sebepler buza dönüşmeden, buzlar eriyip dev dalgalar oluşturmadan başka olma anını yaşamak zevkine erişmeye çalışıyoruz. Giydiklerimiz, yediklerimiz, okuduklarımız, yazdıklarımız, olduklarımız, day dump olup storyler ile tarihe gömülmek üzere yoluna çıkarken, bu dump’ı yeşertmek için harekete geçiyoruz. Geniş paça pantolonlarımız, loose gömleklerimiz, bel çantalarımız ve süveterlerimiz kilitli kaldığı sandıktan kaçtığına göre onları geldikleri yere saklamaya çalışmıyoruz.

Gün gelip şu an tabaklarımızda olan yemeklerin geçmişte nasıl yendiğini sorduğumuzda,

üzerimizde stretch film ceketler, ayağımızda 3D yazıcımızda günlük tasarladığımız ayakkabılar, aklımızda yapay zeki avatarlarımızın gün içi etkileşimleri olacak. Ya da bambaşka bir şekle bürünüp bej suitler giyinip demir çömlekler içinde şaraplar servis edilen bir sofrada zihnimizde pastel düşünceler olacak. Şimdi şimdinin zamanı, değişimin değişerek değiştirdiği dünyaya hoş geldiniz, üzerinizi sıkı giyinip kendinize uygun bir yer bulun şimdi !